Online TerapiDanışan Yorumları

Kaos Teorisi ve Psikoterapi

KAOS TEORİSİ VE PSİKOTERAPİ

Kaos Teorisi ve Psikoterapi arasındaki ilişki nedir ? Yükselen bir dalganın kıyıya ne kadar yaklaşacağını tahmin edebilir misiniz? Havada uçan bir tüyün  hareketinden tüyün nereye düşeceğini ya da akmakta olan bir nehir yatağının nereye kıvrılacağını anlayabilir misiniz?

Akmakta olan bir nehir yatağının nereye kıvrılacağını etkileyen pek çok neden var bunlardan bazıları rüzgar, sıcaklık, doğanın şekli ve toprağın yapısı. Bunu yer çekimi kanunuyla ya da  ve matemetikle hesaplayamıyoruz.

Doğadaki her şey karmaşıklığın içinde gizli bir düzene sahip. Düzensizmiş gibi görünen bir ağacı incelediğimizde üzerindeki çıkıntının, kıvrımın, şeklin, dokunun sürekli kendini tekrar ettiğini görüyoruz.  Bunun sebebi aslında karmaşık gibi görünen varlıkların temelde simetrik ve düzenli olması.

İNSAN BEYNİ TIPKI DOĞA GİBİ KARMAŞIKTIR

İnsan beyni tıpkı doğadaki varlıklar gibi kendi karmaşıklığının içinde bir düzene sahiptir. Beynimiz hep bir örüntü peşindedir. Herhangi bir örüntü yakaladığında onu hemen bir başka milyonlarca örüntüyle bağlayıp algı dediğimiz şeyi oluşturur.

İnsan beyni 0-6 yaşlar arasında oluşur. Beyin gelişimi anne karnında başlar, altı yaşına kadar ana hatlarıyla oturmuş olur. Bebek dünyaya geldiğinde beş duyu organıyla dünyayı algılamaya başlar. Görme, işitme, tad alma, dokunma ve koklama. Görme ile ilgili deneyimleri arttıkça görsel hafızası oluşur, işitme ile ilgili deneyimleri arttıkça işitsel hafızası oluşur. Bunu beş duyu organıyla yapar. Örneğin bebeğin ilk tanıdığı kişiler anne, baba, kardeşken zamanla diğer aile bireylerini de tanımaya ve onlara tepki vermeye başlar, ya da ilk tanıdığı ses annenin sesi iken zamanla babanın sesine de tepki vermeye başlar. Bu süreçte bebek ne kadar çok uyarana maruz kalırsa beyin gelişimi o kadar hızlı olur. İnsan beyni tekrarla öğrenir.

Çocuk altı yaşına geldiğinde beynindeki yolaklar da ana hatlarıyla belirlenmiş olur. Süreçte yaşadığı duygular, beynindeki bağlantılar, nöronal yolaklar ömür boyu kullanacağı yolakların taslağını oluşturur. Çocuk artık nasıl seveceğini, nasıl konuşacağını, nasıl davranacağını, nasıl öfkeleneceğini, nasıl mutlu olacağını, nasıl mutsuz olacağını öğrenmiştir artık.

KADER Mİ? ÇOCUKLUK ANILARI MI?

Kültürümüze ve kendimize oturmuş olan kader, tesadüf,  zorunluluk, rastgelelik, şans gibi kavramlar var. Kaos teorisi ile bunu düşündüğümüzde durum pek de kader ya da şans gibi görünmüyor. Düzensiz ve kader gibi görünen pek çok şeyin arkasında gizli bir düzen var. Çocuklukta yaşadığımız anılar bugün nasıl davranacağımızı, hayatımızın hangi yöne evrileceğini, nasıl biriyle evleneceğimizi, ne tarz bir hayatımızın olacağını belirliyor.

TEKRARLAMA ZORLANTISI

Beynimiz çocukluk döneminde yaşadığı olumsuz tecrübeleri de sürekli tekrar etme ihtiyacı hisseder. Aslında kader gibi görülen yaşantılar beynin geçmişte yaşadığı ve halledemediği travmatik tecrübeleri tekrar yaşayarak halletmeye çalışmasından ibarettir. Çocukluğu boyunca sürekli kötü çocuk muamelesi görmüş biri yetişkin olduğunda insanları, ona kötü çocuk muamelesi yapması için teşvik eder. Çocukluğunda başarılarıyla varolan sevilen biri yetişkin olduğunda başarılı ve başarısıyla sevilen biri olur. Çocukluğunda utangaç olan biri kendisini mahçup edecek şekilde davranır, alaycı kişilerle arkadaşlık eder. Çocukluğunda ebeveynini kaybeden kişiler yetişkinlik dönemlerinde sevgili, eş ve partner ilişkilerinde zorluk yaşar diğerinin onu terk etmesi için uğraşır.

İNSAN DOĞANIN BİR PARÇASIDIR

Doğanın her köşesinde gizlenmiş olan milyonlarca döngü var. İnsan vücudu da doğanın bir parçası. Nehir yataklarının kıvrımları insan vücudundaki damarların kıvrımları gibi, doğadaki saçaklanmalar, dairesel hareketler, çıkıntılar da öyle. İnsan bedeni doğaya uyumlu bütünün bir parçası, doğanın bir parçası.

Kalple ilgili yapılan EEG çalışmalarında ilginç bir bulguya rastlanıyor. Kalp ritim seviyesi hiçbir zaman diğeriyle aynı değil. Kalp bu sayede değişen koşullara uyum sağlayabiliyor. Kalp kaotik çalışması sayesinde bir çok şeye dayanabiliyor. Heyecanlanma, üzülme ve korku, bu duyguların her biri kalp ritminde bir takım değişikliklerin oluşmasına sebep oluyor. Kalbin kaotik çalışması esnekliğini artırıyor.

BEYNİMİZ DE KALBİMİZ GİBİ ESNEK

Kalbin kaotik çalışmasının altında yatan en önemli sebep esneklik. Bu esneklik bizim hayatta kalmamızı sağlıyor. İnsan beyni de tıpkı kalp gibi esnek. Beynimizin en önemli görevi bizim hayatta kalmamızı sağlamak. Yapılan nörobiyolojik araştırmalar gösteriyor ki beyin kaotik, karmaşık ve düzensiz. Hafıza kayıtları, anılar, duygular, karar verme, fiziksel ihtiyaçlar, bedeni hareket ettirme gibi milyonlarca işlevi var. Bu kayıtların bulunduğu bölgeler bilinse de henüz beynin tam olarak nasıl çalıştığını bilmiyoruz.

Beyindeki temel ilke; kayıtlar hiçbir zaman tek bir bölgede  saklanmıyor. Bu şu demek beyin bu sayede kendisini herhangi bir soruna karşı korumaya alıyor. Hafıza kayıtları pek çok yerde pek çok bölgeye depolanır. Dolayısıyla danışmalıkta kısa sürede bir değişim olmuyor beynin yeni öğrendiği bilgiyi sürekli tekrar tekrar tecrübe edip işlemlemesi gerekiyor. Danışaman danışan arasında kurulan ilişkinin defalarcakere tecrübe edilmesi gerekiyor.

DANIŞMALIKTA NE OLUR? PSİKOTERAPİ NEDİR?

Beynin esnekliğinin bize en büyük katkısı şu; sürekli tekrar eden döngüyü fark edersek yeni bir döngü oluşturmak mümkün.  İnsan beynini değiştiren, yeni bir döngü oluşturmamızı sağlayan şey ise sağlıklı bir insanla kurduğumuz sağlıklı bir ilişki. İnsan dünyaya geldiğinde nasıl konuşacağını, nasıl yürüyeceğini, nasıl seveceğini, nasıl güvende hissedeceğini,  anne ve babasından öğrenir. Kişi yetişkin olduğunda çocuklukta yaşadığı sorunlar, ruhsal sıkıntı, iç bunaltısı, depresyon, panik atak, obsesyon, kişilik bozukluğu, kaygı, anksiyete, ilişki problemleri olarak karşısına çıkar. Sağlıklı bir ilişki ve bağ kurmak, kişiyi iyileştirir. Danışmalıkta danışan danışmanıyla sağlıklı bir ilişki kurar. Kurduğu sağlıklı ilişki yetişkin kimliğinin altındaki sıkıntılı çocuğun döngüsünü değiştirir. Danışanın tekrarlama zorlantısı zamanla azalır ve geçer. Danışan kurduğu yeni ilişkiyle yeni yolakları tecrübe eder.

Psikoterapist – Aile Danışmanı Gülcem Yıldırım

Buraya tıklayarak instagram hesabımı takip edebilirsiniz.

Bakırköy Psikolog

Bakırköy Psikolog | Psikoterapist - Aile Danışmanı Gülcem Yıldırım; kişilik bozuklukları, emdr, eft, bireysel psikoterapi alanlarında çalışan, Ataköy Psikolog, Bahçelievler Psikolog adreslerinde de hizmet vermektedir.

Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozukluğu kişinin çevreye uyumunu, günlük işlevselliğini bozan, kendinde gerilim- kaygı hali oluşturup, içinde yaşanılan kültürün beklentilerinden sapma gösteren, süreklilik taşıyan bir hal alması durumunda bahsedilen bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir....

EMDR

EMDR, Türkçe açılımıyla Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bugüne kadar her yaştan yaklaşık 2 milyon kişinin farklı tiplerde psikolojik rahatsızlıklarının başarıyla giderilmesini sağlamıştır.

Bireysel Psikoterapi

Psikoterapi Nedir?

Bireysel Psikoterapi dediğimiz zaman yetişkin bir bireyin günlük yaşantısını etkileyen, bozan ya da sekteye uğratan her türlü ruhsal sıkıntıdan söz etmek mümkün. Normalliğin tanımı yapılırken hep şu ifade kullanılır, kişinin kendi iç dünyasıyla barışık, sosyal çevresiyle uyumlu bir hayat yaşaması.

Psikolog Bakırköy

Ataköy Psikolog | Psikoterapist - Aile Danışmanı Gülcem Yıldırım, psikoterapi desteği görmek isteyen kişinin hayatında yanlış giden bir şeyler olduğunu fark etmesi ve bununla ilgili değişime açık olmasını bekleriz. Çoğu zaman bireysel danışma için başvuran danışanların arzusu iyi hissetmektir. Bu çok doğal bir istek olmakla beraber danışmanın süreciyle uyuşmaz. Psikoterapiye gelen danışanlar hayatlarında yapacakları her değişiklikten sonra kötü hisseder. Bunun sebebi beynin bir konfor alanı vardır. hep aynı şeyleri yapmak ister, hep aynı yoldan yürümek ister, evde bile hep aynı koltukta oturmak ister. Dolayısıyla kişi psikoterapi sürecinde hayatıyla ilgili yaptığı her değişiklikte kaygı, korku, endişe gibi bilinmezliğin getirdiği doğal duygularla karşılaşır. Bu süreç geçici olmakla beraber kişinin danışmadaki beklentisiyle uyuşmazlık gösterir çoğu zaman.

Seans Odasında Ne Olur?

Psikoterapi odası kişinin zaman zaman canının acıdığı, ağladığı, üzüldüğü, şaşırdığı, farkındalığının arttığı, ilişki kurma yetisinin kuvvetlendiği kendine bakma yeridir. Kişi bu odada kendisiyle tanışır, neyi sevdiğini, hangi durumlarda öfkelendiğini, neyin onu üzdüğünü, aslında kim olduğunu görür. Uzun, keyifli, zorlu, umutlu bir yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda ithaki(mutluluklar ülkesi) ülkesi yoktur.

Bahçelievler Psikolog

Bahçelievler Psikolog | Psikoterapist - Aile Danışmanı Psikolog Gülcem Yıldırım: Hayat devam ettikçe kötü duygular da devam eder, kayıplar, üzüntüler, öfkeler hepsi devam eder. Psikoterapide kişi bu duygularla nasıl başa çıkacağını öğrenir. Duygularıyla savaşmak yerine onları kabul edip, varolmasını izin verip, onları seyretmeyi öğrenir. Hissettiklerinin anlamını kendi kendine bulmayı öğrenir. Arkadaşım öyle dediği için bu kadar üzüldüm, annem şöyle davrandığı için öfkelendim, bu kadar çok çalıştığım için bunaldım demeyi öğrenir.Psikoterapiden sonra çocukluğunda yaşadığı problemlerle bugün karşılaştığında duygusu daha hafif olur. Çocuklukta üzüntü veren anıların duygusu boşaldıkça kişide hafifleme, genişleme, özgürleşme duyguları olur. Psikoterapi sürecinden sonra eskisi kadar yüksek duyguları olmaz. Eskisi kadar dibe çökmez. Üzüntüsü daha az ve geçici olur. Çocukluğunda yaptığı, iyi hissettiren davranışları bulmak da psikoterapi sürecinin ilerlemesinde kişiye çok katkı sağlar. Çocukluğunuzda yaptığınız, iyi hissettiren davranışları bugün yapmak kişinin iyileşmesini sağlar. Sebebi kişinin kendisiyle bağ kurmasıdır, kendi gerçek kimliğiyle bağ kurması.

Psikoterapi sürecinde bireysel psikoterapi konusunda destek verdiğim ruhsal problemleri şu şekilde sıralayabilirim;

Depresyon, Kayıp ve yas danışmanlığı, fobiler, Travma ve iyileşme, Panik Atak, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Bağımlılık, Özgül Fobi, Sosyal Fobi, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Kişilik Bozuklukları

Online Danışma Nedir? Online Danışmanın Faydaları

Online danışma ile olan talep teknolojinin ve internet kullanıcılarının günümüzde hızla artması ile beraber ciddi oranda artış göstermiştir. İnternet kullanımının yaygınlaşması, bütün dünyaya erişimi tek bir tuşa indirgemiştir. Ülkemizde henüz çok yaygın olmasa da, dünyada yaygın olarak kullanılan online danışmanın ükemizde de çok yakın bir gelecekte hızla yaygınlaşacağı kanaatindeyim.

Günümüzde zaman, ulaşım ve yoğun iş şartları nedeniyle pek çok kişi yüz yüze psikoterapi desteği almakta zorlanıyor. Hal böyle olunca psikoterapi desteği almak için online psikoterapiye olan ilgi ve talep gitgide artıyor. Online psikoterapi özellikle; yurt dışında bulunup dil sorunu nedeniyle psikoterapi desteği alamayan kişiler, yoğun iş temposundan dolayı zaman bulamayanlar, içe dönük kişiler, hali hazırda psikoterapi desteği alırken şehir ya da ülke değişikliği yapanlar ve herhangi bir sebepten yüz yüze terapiyi tercih etmeyenler için kurtarıcı bir nitelik taşıyor.

Online Danışma Nasıl Yapılır? Online Psikolog

Online Danışma ;internet üzerinden görüntülü ve sesli olarak gerçekleştirilen bir psikoterapi hizmetidir. Online Danışma uygulaması genellikle Skype üzerinden yapılır. Bu psikoterapi seansları için internet bağlantınızın,bilgisayarınızın ya da telefonunuzun olması yeterlidir. Online Danışma sırasında sessiz, rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortam olması gerekir.



Zuhuratbaba Mah. İncirli Cad. No:47 Osmancık Apt. Kat:1 daire 2, Bakırköy